08 Haziran 2015

Kızılkayazade Aram Efendi İle

Bir telefon görüşmesi esnasında evin abisinin sesi ve görüntüsü kesilir. Telefona devam ederken iz sürmeye kalkan anne gördükleri karşısında küçük dilini yutmak üzeredir.

Küp gofret torbası ebeveyn yatağı üzerine tozuyla birlikte boşaltılımış, oyuncak kürek ve tırmıklar kullanılmak suretiyle itinayla anne sütü saklama poşetinin içine dolduruluyor. 

Telefonun öte ucundaki arkadaş annenin kontrolü ele alması için telefonu kapatmayı teklif eder. Anne ise ses kısıklığından mütevellit sükunet dolu gönleri bozmak istemez. Zira böyle durumlarda bazen oğluna ses yükseltmekte olmaktan oldukça rahatsızdır. Kendinin kendine yaptıramadığını sesi yaptırmıştır ve böylece olanlara daha sakin yaklaşan bir anneye dönüşüvermiştir. E hoşlanmadığımız durumlarda hayır vardır (Bakara 2/ 216)  değil mi? Allah bilir biz bilemeyiz. Böyle olunca telefon konuşması devam eder ve bitince sakince ve birlikte dökülenler toplanır, gerekli hatırlatmalar sakince yapılır. Çok şükür!

İkizlerle 45. gün: Sahne I

Gece yarısını çoktan geçmiş... Mama yapmak üzere mutfaktayım. Mutfakta olduğumun bilincindeyim ancak ne duyuyor ne de görüyorum. Her yer fulu... Bir süre sonra kendime geldim. Gördüklerim şöyleydi: Buzdolabından az irmik helvası olan bir tabağı çıkarıp mama için hazırladığım suyu onun içine dökmüşüm. Toz mama ise hasır nihalenin üzerinde minik bir tepecik oluşturmuş her nasılsa... İçeriden baştan beri derinlerden gelen ikizlerin erkeğinin şimdi ise gayet net ve gür ağlama sesleri...

Rabbime emanetsiniz çocuklarım...

Not: Aile boyu hastayız. Gece nöbeti yorgunluğunun yanına bir de ses kısıklığı ve şiddetli baş ağrısı eklenince böyle sahneler oluyor zahir.. Görelim Mevla neyler...